Özel Gereksinimli Çocukların Eğitimi ve Aileler
Özel gereksinimli çocuklar ve aileleri Koronavirüs salgınından nasıl etkileniyor? Koronavirüs salgını özel gereksinimli çocuklara nasıl açıklanmalı? Koronavirüs sürecinde evde öğrenme ortamı nasıl oluşturulmalı? Uzaktan öğretim ve evde eğitimin kahramanı kimlerdir? Bu süreçte ailelerin ne tür desteklere ihtiyacı vardır?
1.Özel gereksinimli çocuklar ve aileleri Koronavirüs salgınından nasıl etkileniyor?
Küresel bir salgın haline gelen Koronavirüs (COVID-19) nedeniyle birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de 16 Mart 2020’den itibaren tüm öğrenciler için yüz yüze eğitime 30 Nisan 2020’ye kadar yedi hafta ara verilmiştir. İlk haftanın hemen ardından Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 23 Mart’ta TRT-EBA TV ve Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden öğrencilerin “uzaktan eğitim” dersleri ve sanal sınıf uygulamaları başlatılmıştır. Aynı hafta Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü de özel gereksinimli öğrenciler için evde internetten izleyebilecekleri interaktif linkleri öğretmenler aracılığıyla ebeveynlere duyurmuştur. Uzaktan eğitimin ikinci haftası için (30 Mart-3 Nisan) özel gereksinimli öğrencilere yönelik hazırlanan eğitim içerikleri ve “mebozelegitim” adıyla sosyal medya hesaplarından ve paylaşım sitelerinden günlük içerik ve bilgilendirmeler öğretmen, öğrenci ve ebeveynlerin erişimine sunulmuştur. Genel Müdürlük aynı hedef kitleye #ÖzelimEvdeyimEğitimdeyim etiketini her platformda takip edebileceklerini önermiştir.
Böylece ülkemizdeki milyonlarca öğrenci ve aile evde kalarak uzaktan eğitim ile bahar dönemi derslerini sürdürmeye, “Evde Hayat Var” sloganı ile bu duruma uyum sağlamaya çalışmaktadır. Salgına yönelik alınan bu kararlar ülkemizdeki her bir ferdin sağlığını korumak için atılan kritik adımlar olsa da okulların kapanması ve uzaktan eğitim gibi günlük rutinlerde yaşanan beklenmeyen değişimler, maske takma ve sosyal mesafeyi koruma gibi tedbirler özel gereksinimli çocukların alıştıkları rutinlerini bozmuş ve yaşamlarını zorlaştırmış olabilir. Ebeveynlerin de hem kendileri hem de diğer aile bireyleri için sağlık tedbirlerini uygulamaya çalışırken özel gereksinimli çocuklarının sorumluluğunu ve bu çocukların eğitimlerini evde nasıl sürdüreceklerine dair kaygıları konusunda desteğe ihtiyaçlarını artırmıştır. Aileler –Koronavirüs salgınında yaşandığı gibi– uzun süreli yaz tatillerinde de çocuklarında problemli davranışlarla karşılaştıklarını ve bu durumlarla baş etmede zorlandıklarını belirtmektedir. Dolayısıyla uzaktan eğitim uygulamaları ile öğrencilere erişim sağlanmış olsa da şu anki özel eğitim yaklaşımımızın kuruma dayalı yani okullarla sınırlı oluşu ve aileleri ekibin içine tam olarak dahil edememesi nedeniyle sınırlı kaldığı söylenebilir.
2.Koronavirüs salgını özel gereksinimli çocuklara nasıl açıklanmalı?
İlk olarak bu değişen sürecin nedenini özel gereksinimli çocuklara açıklamak gereklidir. Neden okula gitmediklerini, anne-babalarının niçin işe gitmediklerini gören özel gereksinimli çocuklar için bu değişikliklere anlam verebilmek zordur. Bunu bir öykü, bir masal ile çocuklara anlatmak gerekir. Koronavirüsün gözle görülmeyecek kadar küçük ancak çok hızlı yayılan ve solunum ile bulaşan bir virüs olduğunu anlatın. Korunma yolları arasında evde kalmanın gerekli olduğunu, elleri yıkamanın ve sosyal mesafeyi korumanın önemini açıklayın. Bu süreçte dünyadaki tüm çocukların evlerinde olduğu ve bu sürecinde geçeceği konusunda çocuklara güven verin.
Koronavirüs, hayvanlarda yaygın olarak görülen bir virüs türü. Virüsün 4 alt türü var. Ender olarak hayvanlardan insanlara bulaşabiliyor. Hayvanlardan insanlara bulaştığında oluşan hastalığa “zoonoz” deniyor. Koronavirüsün insandan insana bulaşabilen türünün ilk örnekleri 2003 yılında ortaya çıkan SARS ve 2012 yılında Suudi Arabistan’da ortaya çıkan MERS salgınlarında görüldü. Şu anda gündemde olan tür ise SARS ve MERS salgınlarındaki türden farklı, daha önce tanımlanmamış yeni bir tür. Yeni ortaya çıkan bu koronavirüs türüne verilen isim “2019-nCoV”. Hastalardan elde edilen numunelerdeki virüsün elektron mikroskobu ile çekilen ilk fotoğraf görüntüsü Çin Hastalıkları Kontrol ve Önleme Kurumu (CCDC) tarafından 27 Ocak 2020’de yayınladı. Fotoğrafta da görüldüğü üzere virüsün yüzeyinde onu kaplayan bir halka görülüyor. Bu kısım “taç” anlamına gelen “korona” kelimesi ile ifade ediliyor. (AA)
3.Koronavirüs sürecinde evde öğrenme ortamı nasıl oluşturulmalı?
Görsel resimler kullanarak çocuğunuz için günlük bir plan hazırlayın. Okulların kapalı olması, dışarı çıkamamak gibi durumlar çocuklarımızın alıştıkları rutinlerinin bozulmasına ve bilemedikleri bu süreçten kaygılanmalarına neden olur. Çünkü kahvaltı, servisin gelmesi, okula gitmek vb. düzenli rutinlerin güven verme, aidiyet duygusunu hissettirme gibi işlevleri vardır. Her ailenin bir rutini olacağı gibi aile bireylerinin de kendilerine özgü rutinleri vardır; diş fırçalama, giyinme, oyun oynama, ders çalışma vb. İşte alışılagelinen bu rutinler sekteye uğradığı zaman ne kadar önemli olduğu anlaşılabiliyor. Herkesin rutinleri bozuldu, değişti ve uyum sağlamaya çalışıyoruz. Bu süreçte çocukların değişen rutinlerini yeniden düzenlemeleri konusunda ebeveynlerinin desteğine ihtiyaçları vardır. Bunun için yapılabilecek en uygun şey çocukla birlikte yeni rutinlerinden oluşan bir ortam oluşturmaktır.
Ev öğrenme merkezidir. Evin birçok bölümü öğrenme merkezidir; mutfak, lavabo, salon… Bu ortamlar doğal öğrenme ortamları olarak açıklanabilir ancak uzaktan eğitim ve etkileşimli öğrenme gibi televizyon veya EBA üzerinden çocuğun katılacağı dersler var ise bu sürede sınıfındaki benzer oturacağı bir masa veya bir minderi öğrenme köşesi, öğrenme sırası olarak düzenlenebilir ve sadece eğitim amacıyla kullanılabilir. Herkesin sürekli olarak evde olduğu bugünlerde de “öğrenme” saatleri, öğrenme ortamları olduğunu çocuğun daha somut bir şekilde anlamasına, kaygısını azaltmaya ve düzen duygusu kazandırmaya yardımcı olmak önemlidir. Çocukların ilgi duydukları materyaller ve araç-gereçler evde öğrenme sürecinin önemli bir parçasıdır. Koronavirüs tatili sürecinde yapılan etkinlikler, ilgi duyulan nesneler, olaylar vb. durumlara ilişkin materyaller biriktirilerek ve bir araya getirerek “Koronavirüs Günleri” başlıklı bir portfolyo kitapçığı veya kısa bir video da hazırlanabilir. Ne kadar süreceğinin bilinmediği bu zaman diliminde hazırlanacak portfolyo çocuğun gelişimi hakkında bir kanıt sunabilecek, okul başladığında öğretmeni için bir değerlendirme aracı olarak kullanılabilecektir.
Yüzyıllar boyunca hem yetişkinler hem de –özel gereksinimli olsun olmasın– tüm çocuklar için en keyifli ve öğretici etkinlik şüphesiz oyundur. Tüm eski moda masa oyunlarını çıkarın. Birlikte TV seyredin veya bir veya iki elektronik oyun paylaşın. Eski aile videolarını izlemek, fotoğraflara bakmak için harika bir zaman dilimindeyiz. Geçmiş mutlu günleri, anıları hatırlamak tüm aile bireylerinin başta ruh sağlığı olmak üzere tüm gelişimine destek olacaktır. Aynı zamanda hobilerle uğraşma, yapboz, bulmaca vb. oyunların da hem keyif veren hem de eğitimsel birçok çıktısı bulunmaktadır.
Evde kalmamız gereken bugünlerde en iyi öğrenme ortamı ev olmak durumundadır. Bu nedenle ev ortamının kalitesini artıcı faaliyetlerde bulunmak ebeveynler için atılacak adımlardan en önemlisidir.
4.Uzaktan öğretim ve evde eğitimin kahramanı kimlerdir?
Koronavirüs salgını ebeveynler kadar çocuklar için de bilinmeyenlerden oluşan bir süreçtir. Neden okula gitmediklerini, ebeveynlerinin niçin işe gitmediklerini gören özel gereksinimli çocuklar için bu değişikliklere anlam verebilmek çoğu zaman güçleşebilmektedir. Bu nedenle çocukların kaygılarını giderecek, sorularını yanıtlayacak ve güven içinde olmalarını sağlayacak en doğal kaynak anne-babalardır. Bu nedenle ebeveynlik yeteneklerini güçlendirme çalışmaları ilk yapılması gereken işlerden biridir; güçlü anneler, güçlü çocuklar. Ebeveynlerin performanslarını güçlendirmek iki açıdan ciddi önem göstermektedir; i) Koronavirüse karşı kendilerini, çocuklarını ve aile bireylerini korumak, ii) Özel gereksinimli çocuklarının gelişimlerini desteklemek ve öğrenme fırsatları oluşturmalarını sağlamak.
5.Bu süreçte ailelerin ne tür desteklere ihtiyacı vardır?
Ailelerin tüm bunları nasıl yapacaklarına yönelik bilgilendirme ve destekleme çalışmaları oldukça önemlidir. Hem bu süreçte evde kendilerini yalnız hissetmemeleri hem de çocuklarına en yüksek düzeyde öğrenme fırsatları sunmaları açısından gereklidir. Bunun yapılabilmesi için EBA’da ailelere yönelik içerikler geliştirilebilir. Ailelerin de desteğe ihtiyaçları bulunmaktadır. Anne ve babalarının bu yeni süreçte becerilerinin geliştirilmesi ve buna yönelik çalışmaların yapılması önemlidir. Bu süreçte video konferansla, eğitici kısa filmlerle ailelere koçluk yapılabilir. Veliler çocuklarına ait yaptıklarının raporlarını öğretmenlere ileterek onlardan dönüt alabilirler ve adım adım becerilerini geliştirebilirler. Veliler ile öğretmenlerin telefon veya görüntülü ortamlarda kuracakları nitelikli iletişim ve iş birliği fark yaratacaktır.
Doç. Dr. Latife ÖZAYDIN & SETA , Hasan Kalyoncu Üiversitesi
[TÜHA Haber Ajansı, 4 Nisan 2020]