enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
17:30 Ankara ATO’da sanatseverler kapılarını açan ARTNOUVA sanat fuarı büyük ilgi görüyor
00:36 Bakan Yılmaz Tunç, “Geciken adalet, adalet değildir”
00:29 Yılmaz: “2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifimiz, bu kazanımlarımızı sürdürülebilir hale getirecek”
00:19 TBMM’de bütçe maratonu başlıyor
00:19 Dünya Gıda Üretimi Su Krizi Nedeniyle Risk Altında
00:13 Alman hükümetinin tartışmalı güvenlik paketinde neler var?
00:12 Katil soykırımcı İsrail’in Hamas lideri Yahya Sinvar’ı öldürdüğü iddia edildi
00:11 (TSKB) Başekonomisti ve Direktörü Ünüvar, “Mavi ekonomiyi, etki yatırımların finansmanı içerisinde yer alabilecek mavi tahvilleri de ajandamıza eklememiz gerekiyor”
00:10 Biden İsrail’in İran’ın Nükleer Tesislerini Hedef Almasına Karşı
00:09 Kitap: Sağlıklı bir toplum, sağlıklı bireylerden geçiyor!
00:08 İzmir-Bremen hattında ticaret-bilim-kültür zirvesi
00:07 Almanya’nın Düzensiz Göçü Önleme Çabaları
00:05 Ukrayna’daki İngiltere – ABD Rekabeti!
00:03 Zeytinyağı piyasası ve küresel ısınma
00:02 Trabzon’un Akçaabat ilçesinde yapımı tamamlanan İbrahim Erdemoğlu Spor Lisesi Kompleksi’nden notlar!
00:02 Florlu sera gazlarına ilişkin yönetmelik yayımlandı
00:01 NATO Savunma Bakanları Toplantısı’ndan notlar!
11:34 Pazar günü 81 ilde eş zamanlı orman temizliği yapılacak
11:06 Kocaeli Atılım Lisesi Arkadaşlığı Sahneye Taşındı
00:08 Yazı & Tura Doğaçlama Tiyatro’da Yeni Soluk
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Tarihsel Olarak Yerli Üretim ve Milli Teknoloji

Tarihsel Olarak Yerli Üretim ve Milli Teknoloji
14.07.2023
A+
A-

Türkiye’nin saygın, bağımsız, tarafsız düşünce ve yayın kuruluşu olan Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’ndan Araştırmacı Rıfat ÖNCEL, hazırladığı raporda ‘Tarihsel Olarak Yerli Üretim ve Milli Teknoloji’ hamlesini  inceleniyor.

Tarihsel Olarak Yerli Üretim ve Milli Teknoloji

Yazarlar Sayfası – | SETAAraştırmacı Rıfat ÖNCEL raporunda, Türkiye’nin gerek bulunduğu coğrafya gerek içinden geçtiği tarihi koşulların, yoğunluğu ve etkinliği değişmekle birlikte Osmanlı’dan bu yana milli teknoloji kazanma yönünde bir arayışı da ortaya çıkardığını belirterek, ancak Avrupa’nın Sanayii Devrimi ile büyük bir teknolojik sıçrama gerçekleştirmesi nedeniyle Osmanlı’nın sahip olduğu kabiliyetlerin büyük çoğunluğu zamanla işlevsiz hale geldiğini ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında savunma sanayiine büyük önem verilmiş, gerek devlet desteğiyle gerek özel teşebbüslerle birçok girişimde bulunulduğuna dikkat çekiyor.

Volkan ŞENEL - Atatürk'ün Derince'deki Arkadaşı Cevat Abbas Bey - Rumeli ve Balkanların Haber Adresi

[Solda Mustafa Kemal Atatürk’ün uzun bir süre yaverliğini yapan Cevat Abbas Bey ve Atatürk, sağda]

Bu kapsamda örneğin Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri havacılığın Avrupa ve ABD’de artan popülaritesine vurgu yaparak Bolu Milletvekili Cevat Abbas Bey’e uçak yapmasını telkin etmesinin anlamlı olduğunu dile getiren SETA Araştırmacısı Rıfat ÖNCEL, raporunda şunları aktarıyor:

Aklı Fikri Havada Bir “HÜRKUŞ”

“Buradan hareketle Cumhuriyet’in erken döneminde birçok fabrika kurulmuş ve bu fabrikalarda silah, cephane, uçak ve denizaltı bombaları başta olmak üzere silahlı kuvvetlerin birçok ihtiyacı karşılanabilmiştir. Bu kapsamda Vecihi Hürkuş tarafından Türkiye’nin ilk uçağı 1924’te üretilmiş, bir sene sonra ilk uçuşunu gerçekleştirmiştir.

Türk savunma sanayiinin katma değer ismi: Şakir Zümre

Türk Savunma Sanayii öncülerinden Şakir Zümre tarafından kurulan fabrikada silahlı kuvvetlerin ihtiyaçlarını büyük oranda karşılayacak miktarda silah ve cephane üretilmesi başarılmış, Türk uçakları ve denizaltıları için çeşitli bombalar üretilmiştir. Nuri Killigil tarafından açılan fabrikada tabanca üretimi yapılmıştır.

Türk havacılık ve savunma sanayii kurucularından Nuri Demirağ – Defense Here

Nuri Demirağ ise Beşiktaş’ta uçak fabrikası, Yeşilköy’de ise uçuş okulu kurmuştur. Söz konusu okulda 1943’e kadar 290 pilot yetiştirilmiştir. 1925’te Türk Tayyare Cemiyeti kurulmuş, devam eden süreçte ise Kayseri’de bir uçak fabrikası kurulması kararlaştırılmıştır. 7 Eylül 1925’te ise Eskişehir’de onarım ve montaj faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla ayrı bir fabrika kurulması kararı alınmıştır.

Türkiye'nin ürettiği Uçaklar: Etimesgut uçak Fabrikası - Mühendis Beyinler

Aynı süreçte kurulan Türk Hava Kurumu Etimesgut Uçak Fabrikası’nda 1947’ye kadar 116 uçak ve 56 planör üretilmiştir.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra SSCB’nin Türkiye’den toprak ve boğazlarda üs talepleri, Ankara’nın tehdit algısını bir anda artırmış ve bunun sonucunda Türkiye NATO ittifakına katılmıştır. 1947 Truman Doktrini ile başlayan ve NATO üyeliği ile hızlanan Amerikan hibe ve kredileri, savunma ürünlerinde kaçınılmaz olarak bağımlılık ilişkisi yaratmış ve Cumhuriyet’in ilk dönemindeki kazanımların erimesine neden olmuştur.

Erdoğan'ın o sözleri çok önemliydi... Johnson mektubu dün itibariyle tarih oldu! - Son Dakika Haberler

1960’lı ve 70’li yıllarda Türk-Yunan ilişkilerinin Kıbrıs dolayısıyla gerilmesi sonucu ABD ile yaşanan sürtüşmeler, dönemin ABD Başkanı Johnson’ın yazdığı mektup ve 1975’de Türkiye’nin Kıbrıs Barış Harekatı dolayısıyla uygulamaya konulan Amerikan silah ambargosu,
Türkiye’de yeniden bir savunma sanayii uyanışını sağlamıştır.

Bu anlamda 1965’te Türk Donanma Cemiyeti kurulmuş, özellikle çıkarma gemilerinin inşası hedefi etrafında “Kendi Gemini Kendin Yap” kampanyası başlatılmıştır. 1970’te Türk Hava Kuvvetlerinin Güçlendirme Vakfı da “Kendi Uçağını Kendin Yap” anlayışı üzerine kurulmuştur.

TSKGV'den savunma alt yapısına 70 milyon TL - Son Dakika Haberleri İnternet

1974’te ise özellikle savunma elektroniği alanında dışa bağımlılığı azaltmak adına Türk Kara Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı kurulmuştur. 1987’de Kara, Deniz ve Hava kuvvetlerini güçlendirme vakıfları birleştirilerek Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı teşkil edilmiştir.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş'de bir personelde Koronavirüs tespit edildi

 

Günümüzde Türk savunma sanayiinin en büyük firmaları haline gelen birçok şirket de söz konusu dönemde ortaya çıkmıştır. Örneğin 1973’te Türk Uçak Sanayii Anonim Ortaklığı (TUSAŞ) kurulmuş, 1984’te ise F-16 uçaklarının Türkiye’de üretilmesi için TUSAŞ tarafından TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TAI) Türk-ABD ortak yatırım şirketi olarak kurulmuştur.

TEI'nin havacılık motorları, yeni mobil üniteyle Doğu Anadolu'da yüksek irtifada test edilebilecek

Benzer şekilde TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş. (TEI) 1985’te kurularak uçak motoru üretimi çalışmalarına başlanmıştır. Söz konusu süreçte TSK’nın haberleşme ihtiyaçlarının karşılanması maksadıyla 1975’te Aselsan, komuta-kontrol ve bilgi sistemleri alanında 1982’de Havelsan, roket ve füze teknolojilerinde faaliyet göstermek adına ise Roketsan 1988’de kurulmuştur.

Bunların yanında ilgili dönemde kurulan çok önemli birçok firma da bulunduğu not edilmelidir. Dolayısıyla bugün uluslararası savunma pazarında ürünleriyle adından söz ettiren, cirolarıyla dünya sıralamalarına giren birçok Türk şirketinin temelleri 1970’li ve 80’li yıllarda atılmıştır. Yerli ve milli teknolojilere karşı oluşan bu farkındalık ve çaba 90’larda çoğunlukla sürdürülmüştür.

Böylelikle büyük oranda uluslararası gelişmelerden etkilenmek suretiyle kopuşlar yaşansa da Türkiye’de yerli üretim ve milli teknoloji geliştirme çabalarında bir süreklilik de olduğu görülmektedir. Bu durumu akamete uğratan temel sebepler ise ekonomik yetersizlikler, siyasi istikrarsızlık veya uluslararası konjonktürün müsaade etmemesi olarak değerlendirilebilir.

Buradan elde edilen tecrübelerle savunma sanayiinde yerlileşme ve millileşme 2000’lerde radikal bir şekilde benimsenmiş ve bu doğrultuda bir siyasi irade ortaya konulmuştur.

Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) 36 yaşında – Defense Here

Kurumsal ve Kültürel Dönüşüm Türk savunma sanayiinin yaptığı atılımda gerçekleştirilen kurumsal ve kültürel dönüşümün önemli bir etkisi olmuştur. Özellikle Savunma Sanayii Müsteşarlığının (SSM) 2017’de Cumhurbaşkanlığına bağlanması ve 2018’de Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) olarak yapılandırılması daha hızlı ve etkin karar alınmasını sağlamış ve kurumlar arası koordinasyonu artırmıştır.

Bu anlamda SSB, harekat alanındaki ihtiyaçların yerinde tespit edilmesi, ürünlerin performansının izlenmesi ve geleceğin potansiyel muharebe trendlerinin yakalanması ve belirlenmesi konusunda asli bir aktör olarak ortaya çıkmıştır. Bu anlamda SSB, bürokratik bir aktör olarak potansiyeline erişemediği önceki dönemine göre tam anlamıyla kapsamlı bir tedarik analizi ve politikası geliştiren bir yapıya
dönüşme imkanına kavuşmuştur.

Kurumsal ve hukuki düzlemde atılan son adımlardan biri Haziran 2022’de dokuz ülkeye ilgili büyükelçiliklerin himayesinde çalışmak üzere savunma sanayii müşavirlerinin atanması kararının alınmasıdır. Böylece Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı yurt dışı teşkilatı bulunan kamu kurum ve kuruluşları arasına girmiştir.

Türkiye’nin savunma sanayiinde belirlediği öncelikler çerçevesinde ilk etapta atanacak müşavirler Doha (Katar), İslamabad (Pakistan),
Brezilya (Brezilya), Cakarta (Endonezya), Bakü (Azerbaycan), Kuala Lumpur (Malezya), Muskat (Umman), Dakka (Bangladeş), Londra (İngiltere) olarak belirlenmiştir.12 Bu anlamda Türkiye’nin Milli Muharip Uçak (MMU) konusunda ortaklık üzerine Endonezya, Pakistan, Malezya, Azerbaycan ve Katar gibi ülkelere davet çağrısında bulunması tesadüf değildir.

Nihayetinde bu gelişme ile savunma sanayii alanında mevcut iş birliği ve ihracat daha etkin ve yoğun bir şekilde yürütülebilecekken, yeni iş birliği ve ihracat fırsatları da daha yakından izlenip tespit edilebilecektir.

Bu durumun son yıllarda Türk dış politikasına pozitif bir çarpan olarak eklemlenen Türk savunma sanayiinin, Türkiye’nin dış ilişkilerinin geliştirilmesinde oynadığı rolü de güçlendirmesi beklenir.

Bu noktada söz konusu ilişkilerin mali müşavir atamalarından da görüleceği gibi çok farklı coğrafyalarda çeşitli ülkelerle geliştirilip derinleştirildiği ifade edilmelidir.

HACETTEPE TEKNOKENT. Projeleriniz burada gerçek olacak... Yüksek teknolojinin buluşma noktası. - PDF Ücretsiz indirin

Savunma sanayiindeki kültürel dönüşümü göstermesi bakımından Türkiye’deki Teknokent sayılarındaki hızlı artış dikkat çekicidir. Girişimci, araştırmacı ve akademisyenleri ortak bir çatı altında bir araya getiren Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin (TGB) sayıları, 2001’de yürürlüğe konulan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile hızla artırılmıştır. Türkiye’nin farklı bölgelerinde çeşitli üniversitelerde TGB kurulmuştur. Ağustos 2022 itibarıyla TGB ilan edilen bölge sayısı 94’e ulaşmıştır.

Hakkımızda | MARMARA RESEARCH CENTER

Benzer şekilde 2001’de Teknokent firma sayısı 94 iken günümüzde 8 bin 114’e, çalışan sayısı ise 630’dan 84 bine ulaşmıştır. Türkiye’nin ilk iki TGB bölgesi 2000’de kurulan ODTÜ Teknokent ve yine 2000’de kurulan TÜBİTAK Marmara Teknokent’tir. Dolayısıyla 2000’lerin başından itibaren TGB alanında kat edilen mesafe daha net anlaşılmaktadır.

Benzer şekilde sektördeki kültürel dönüşümü göstermesi bakımından sektörün halka ve özellikle gençlere yayılması ve farkındalığın artırılması anlamlıdır. Bu kapsamda Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) tarafından düzenlenen ve yürütülen Teknofest, ülke genelinde organize edilen Deneyap Atölyeleri, SSB tarafından düzenlenen roboik yarışmaları ve Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaretin (STM) organize ettiği Bayrağı Yakala yarışmaları bunların arasında sayılabilmektedir.

TEKNOFEST 2021 Teknoloji Yarışmaları Başvuruları

 

2022’de beşinci kez gerçekleştirilen Teknofest dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali hüviyetine sahip olup birçok kategoride geniş kapsamlı teknoloji yarışlarına ev sahipliği yapmaktadır. Aynı zamanda 2022’de dost ve müttefik ülke Azerbaycan’da ilk kez Teknofest gerçekleştirilmiştir.

Gençleri savunma sanayii alanına yönlendirmek, bu alanda teknoloji ve inovasyonu teşvik etmek ve toplumun geniş kesimleri üzerinde teknoloji, bilim ve savunma sanayii farkındalığı yaratmak hedefleri doğrultusunda Teknofest ciddi katkı sağlayan bir organizasyona dönüşmüştür.

DENEYAP Teknoloji Atölyeleri için Samsun'da uygulama sınavı yapıldı - Haber 7 EKONOMİ

Yine gençlere yönelik farklı bir program “Deneyap” atölyeleridir. Türkiye genelinde seksen bir ilde 9-17 yaş arası çocuklara yönelik uygulamaya konulan Deneyap atölyeleri MTH ile savunma sanayii arasındaki bağlantıyı gösteren bir girişim niteliğindedir.

Kurulan yüz Deneyap atölyesinde 50 bin özel yetenekli öğrenci üç yıl boyunca eğitim alarak siber güvenlik, yapay zeka, nanoteknoloji,
robotik, kodlama, nesnelerin interneti, enerji teknolojileri ve üretim tasarım alanlarına yoğunlaşmaktadır.

A Capture-the-Flag (CTF) Exercise Explained - CybExer Technologies

STM tarafından siber güvenlik alanında farkındalık yaratmak ve insan kaynağını geliştirmek amacıyla düzenlenen “Capture The Flag-CTF (Bayrağı Yakala)” etkinliği 2022’de sekizinci kez düzenlenmiştir. Etkinlikte yarışmacılar siber güvenlik zafiyetlerini bulmak, sistemleri ele geçirmek gibi hedefler etrafında kriptoloji, tersine mühendislik, web ve mobil uygulamalar gibi dallarda mücadele etmektedir.

SSB tarafından da geleceğin muharebe sahasının asli unsurlarından olması beklenen insansız ve otonom sistemler alanında roboik yarışmaları organize edilmiştir”. (devam edecek-Genel Sektör Görünümü)

***

Rıfat Öncel

Araştırmacı
Dokuz Eylül Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olan Rıfat Öncel, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde doktora eğitimini sürdürmektedir. Çalışma alanları arasında nükleer strateji, silahlanma ve savunma politikaları bulunmaktadır.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.