Pompeo ve adamları açıkça yalan söyledi

AKŞAM Gazetesi yazarı Mustafa KARTOĞLU, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun, yaptırım kararını açıklarken, “Türkiye’nin NATO ile uyumlu alternatif sistemlerle savunma ihtiyaçlarını karşılayabilecek olmasına rağmen” S-400’leri aldığını öne sürdüğünü yazdı.
Mustafa KARTOĞLU, ‘Pompeo ve adamları açıkça yalan söyledi‘ başlıklı yazısında, Pompeo’nun Bakan Yardımcısı Christopher Ford’un da, Türkiye’nin “başka alternatifleri olduğunu” savunarak, “Türkiye bize başka seçenek bırakmadı” dediğine dikkat çekti.
Bir başka bakan yardımcısı vekili Matthew Palmer’in ise, “Türkiye’ye Patriot sistemleri dahil alternatif tekliflerde bulunduklarını” iddia ettiğini ifade eden KARTOĞLU, “Oysa tam aksine, asıl Türkiye’ye seçenek bırakılmadı!” değerlendirmesinde bulundu.
Mustafa KARTOĞLU, Türkiye’nin, 2012’den itibaren Suriye tarafından gelecek tehditlere karşı ABD’den Patriot satın almak istediğini açıkladığını, ancak cevap alamadığını ve bunun üzerine Çin’le ortak uzun menzilli füze geliştirmek istediğini; ABD’nin buna da itiraz ettiğini yazdı.
Alman Patriot savunma sistemleri
Türkiye de NATO ittifakına verilen önem nedeniyle, Çin’le ilişkilerin bozulması pahasına 4 milyar dolarlık ihaleyi 2015’te iptal ettiğinin altını çizen KARTOĞLU, bu süreçte Alman Patriot savunma sistemlerinin Suriye sınırına yerleştirildiğini ve ancak kısa süre sonra çekildiğini belirtti.
Türkiye’nin ABD’ye Patriot sistemleri talebini en üst düzeyden, kamuoyuna açık bir şekilde defalarca ilettiğini ifade eden Mustafa KARTOĞLU, ancak ABD yönetimi, teknoloji transferini de içeren bir satış için görüşmelere yanaşmadığını ve Rusya ile S-400 görüşmeleri bunun üzerine başladığını açıkladı.
Yazar KARTOĞLU, Türkiye’nin bu süreçte de Patriot talebini ABD’ye defalarca ilettiğini; ancak ABD’nin olumlu adım atmadığını ve Pompeo’nun, giderayak unutulmaz bir yüzsüzlük sergilediğini kaydetti.
ABD’NİN NIXON-ERİM TWEETİNİ HATIRLADINIZ MI
ABD’nin Türkiye’de haşhaş ekimini sınırlama/durdurma baskısına Demirel hükümetlerinin direndiğini hatırlatan Mustafa KARTOĞLU, Haşhaş ekiminin, 1971’de askeri muhtıra döneminin azınlık Başbakanı Nihat Erim tarafından yasaklandığını aktardı.
1974’te Bülent Ecevit-Necmettin Erbakan hükümeti yeniden ekim kararı alınca Washington’un ‘ambargo’ ile karşılık verdiğini yazan KARTOĞLU, “Hafızası iyi olanlar, 5 Ocak 2017’de ABD Ankara Büyükelçiliği’nin ‘gündem dışı’ olarak Nixon-Erim buluşmasını Twitter’dan paylaştığını hatırlayacaklar. ‘Dediğimizi yapacak iktidar istiyoruz’ mesajının Türk Milleti tarafından umursanmadığını da…” diye aktardı.
TÜRKİYE BEDELİNİ ÖDEDİ AMA HEP GEREKENİ YAPTI
ABD’in Türkiye’ye ilk kez ambargo uygulamadığına dikkat çeken AKŞAM Gazetesi yazarı Mustafa KARTOĞLU, şöyle devam etti:
“1964’te dönemin ABD Başkanı Lyndon Johnson’ın başbakan İsmet İnönü’ye gönderdiği “Kıbrıs’a müdahale etmeyin” mektubu;
1974’te Başbakan Bülent Ecevit’in (ABD Başkanı Richard Nixon’ın ‘muhtıra başbakanı’ Nihat Erim’e yasaklattığı) haşhaş ekimini yeniden başlatması ve 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekâtı nedeniyle 5 Şubat 1975’te uygulamaya konulan ambargo…”
KARTOĞLU,Türkiye’nin iki kararı da tanımadığının altını çizerek, neredeyse tamamının ABD’den alınan silah ve askeri araçların yedek parçalarının temin edilemediğini, Almanya ve İngiltere’nin de Türkiye’ye satış yapmadığını kaydetti.
Mustafa KARTOĞLU, “ABD, tıpkı bugün F-35’lerde olduğu gibi, parası ödenmiş Fantom uçaklarını teslim etmedi; bakım için ABD’ye gönderilen C-130 nakliye uçaklarını ‘rehin’ aldı; üstelik hangarda tuttuğu her gün için Türkiye’ye ‘kira bedeli’ çıkardı” diye yazdı.
İncirlik Üssü
“Türkiye, Türkiye-ABD Savunma İş birliği Antlaşması’nı askıya aldı, ABD üslerini kontrolüne aldı. Sadece İncirlik Üssü, NATO görevleri için istisna tutuldu” hatırlatmasında bulunan .
1978’de, dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter, ambargoların Türkiye’de ABD karşıtlığını artırdığı, Ankara’yı Moskova ile yakınlaştırdığı ve ‘yararsız olduğu’ gerekçesiyle ambargoyu kaldırdı KARTOĞLU, “Ambargo nedeniyle Türkiye yerli savunma sanayi kurmaya karar verdi; TSK Güçlendirme Vakfı ve ona bağlı olarak Aselsan, Roketsan, Havelsan gibi önemli şirketler ile Savunma Sanayi Müsteşarlığı bu dönemde kuruldu. Ancak ABD ile normalleşme sağlandıkça, savunma alımları yine ağırlıkla ABD’den yapılmaya başlandı; ‘yerli milli savunma sanayi’ projeleri yavaşladı”ğını açıkladı.
AKŞAM Gazetesi yazarı Mustafa KARTOĞLU, Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk başbakanlığı döneminde, yerli savunma sanayi için ilk adımları atmaya başladığını; ancak ABD’ye bağımlı ‘düzen’ nedeniyle ilerlemenin yavaş olduğunu hatırlattı.
2014’ten itibaren Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nda yapılan değişim ve hızlandırılan projelerle, Türkiye İHA, SİHA, yerli ve milli jet motoru, helikopter, tank, savaş gemisi, çeşitli gelişmiş füzeler ile yazılım ve donanım üretmeye başladığını yazan KARTOĞLU, Türkiye’nin, teröre karşı iç ve dış harekatlarında ABD ve Avrupa ülkelerinin ‘örtülü/açık’ ambargolarına rağmen başarılı olduğunu, ancak; SIPRI 2019 verilerine göre, Türkiye’nin ana silah tedarikçisinin ise hâlâ yüzde 38’le ABD olduğunu açıkladı.
Mustafa KARTOĞLU, ‘Pompeo ve adamları açıkça yalan söyledi’ başlıklı yazısını, “Ambargolar, yaptırımlar ve tehditler, Türkiye’nin savunma sanayi ve ekonomide tam bağımsızlığının itici gücü olmalı” şeklinde noktaladı.
HABER : Ataner YÜCE
[TÜHA Haber Ajansı, 18 Aralık 2020]