Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmirlileri bekleyen felaketi gözler önüne serdi
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
[Prof. Dr. Doğan Yaşar]
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir’e içme suyunun büyük bölümünü karşılayan Tahtalı Barajı’nda geçen yıl yüzde 40,21 olan su seviyesinin bu yıl yüzde 28,74 seviyesine kadar düştüğüne dikkati çekti.
Prof. Dr. Doğan Yaşar, yağmur sezonu olan kasım ayına kadar bu seviyenin yüzde 10’ların altına düşmesini öngördüğünü belirterek, “Bu İzmir için çok tehlikeli bir durum” olduğunun altını çizdi.
İzmir’in su ihtiyacı Tahtalı, Balçova, Ürkmez, Güzelhisar, Gördes ve Alaçatı Kutlu Aktaş barajlarından ve yer altı kaynaklarından karşılandığını hatırlatan Prof. Dr. Yaşar, ancak bu yıl yeterli yağış düşmeyince barajlardaki su oranlarında da önemli düşüş gözlendiğini dile getirdi.
TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, özellikle İzmir’in ana içme suyu kaynağı olan ve kentin yüzde 44’lük su ihtiyacının karşılandığı Tahtalı Barajı’nda geçen yıl yüzde 40,21 olan su seviyesinin, yüzde 28,74’e düştüğünü söyled.
Balçova Barajı’nın geçen yıl yüzde 56,85 olan su seviyesinin ise yüzde 71,48’e yükseldiğini ifade eden Prof. Dr. Yaşar, Ürkmez Barajı’ndaki doluluğun geçen yıl 45,16 iken, bu sene 41,68’e düştüğünü, Güzelhisar Barajı’nda ise geçen yıl 72,35 olan doluluğun ise bu sene 82,90’e çıktığını, Gördes Barajı’nda geçen yıl 8,49’yken bu yıl oran 11,36’ya yükseldiğini ve son olarak Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nda ise geçen yıl 50,79 olan doluluğun 36,71’e düştüğünü kaydetti.
‘İZMİR İÇİN ÇOK TEHLİKELİ BİR DURUM’
TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, özellikle kentin ana su ihtiyacının karşılandığı Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesindeki düşüş ve İzmir’in ana en büyük barajı olduğuna vurgu yaparak son durumu değerlendirdi:
“300 milyon metreküp gibi oldukça devasa sayılabilecek bir baraj. İzmir’in suyunu yaklaşık yüzde 40’ını sağlar. Ama yanlış su kullanımından dolayı bir durum var ortada. Tahtalı Barajı, 3 Haziran 2021’de yüzde 70 doluydu. 2022’de bu rakam yüzde 60’a düştü. Geçen yıl yüzde 40’lara bugün yüzde 28’lere kadar düşüş yaşandı. Bu çok ciddi bir düşüş. Çok tehlikeli bir döneme girdik. Daha yaz yeni başlarken, bu seviyelerde. Barajların yağmurla birlikte dolum ayı olan kasım sonuna doğru bu rakam yüzde 10’ların da altına düşebilir. Bu İzmir için çok tehlikeli bir durum”.
‘BİR SONRAKİ KURAK DÖNEMİ ATLATAMAYIZ’
Prof. Dr. Doğan Yaşar, Tahtalı Barajı’nın dolu olduğu geçmiş dönemde yer altı sularının kullanımına ağırlık verildiğini hatırlatarak, şimdi yaşanan bu kurak dönemde yer altı sularının da az olduğunu söyledi.
Su kullanımının bilinmediğine de değinen Prof. Dr. Yaşar, “Bu duruma barajlar doluyken hep yer altı sularını kullanmamız sonucu geldik. Tahtalı doluyken, 2020-2022’lerde bizim oradan suyu çekmemiz gerekiyordu. Çünkü yer altı suyu bir yere gitmiyordu. Çok kötü su kullanıyoruz. İzmir’in nüfusu ciddi olarak artıyor. Su fakirliğine doğru yaklaşıyoruz. 1000 metreküpün altında olan ülkelere, su fakiri deniyor. İzmir, fakirin de fakiri durumda. Bu dönemi de belki atlatacağız. Ama bir sonra gelecek kurak dönemi maalesef atlatamayız. Yer altındaki suyu çekmek demek, derinlerden su çekmek demektir. Derine inince ağır metal artar. 2008 yılında yaşadık zaten. Çok daha derinlere gittiğimiz zaman da çok daha büyük enerjiler harcayacağız. Çok da büyük enerjiler harcayıp, çok da ağır metal yönden çok zengin suları çekeceğiz. Bu nedenle suyu kullanmasını öğrenmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.