Son Haftaya Giderken Kampanyaların Hali
* Sandıklara 7 gün kala liderler ve başkan adayları kampanyalarını hızlandırıyor. Projeleri vaatler, polemikleri iddialar gafları reklamlar kovalıyor.
* Son hafta bütün kozlar paylaşılacak ve herkes eteğindeki tüm taşları dökecek. Gaye kendi seçmen tabanını konsolide etmek ve diğer küçük partilerden oy çekmek.
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
[SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin DURAN]
Türkiye’nin saygın güvenilir, bağımsız, tarafsız düşünce ve yayın kuruluşu SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin DURAN, kaleme aldığı “Son Haftaya Giderken Kampanyaların Hali” başlıklı yazısında, katılım oranının başa yarışan adaylar için en önemli mesele olduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Burhanettin DURAN, 2019 seçimlerinin aksine bu seçimlerde partiler için “seçmeni sandığa götürme” meselesinin daha zorlu göründüğünü belirterek, şunları söyledi:
“Bunun için de son hafta birçok büyükşehirde “seçimlerin aslında iki aday arasında geçtiği” tezi sıklıkla işlenecek. Ancak bunu kolaylaştıracak, ortak bir argümana ihtiyaç var. O da tahmin edileceği üzere bir tür “beka söylemi” gerektiriyor. Başa baş yarışmanın olduğu şehirlerde son birkaç günde kampanyasının unsurlarını “kararsızları etkileyecek, kazanıyorum havası oluşturacak” şekilde toparlayabilen partiler, adaylar ipi göğüsleyecek”.
Kampanyaların gündemlerinin belirli konular etrafında döndüğünü belirten Prof. Dr. DURAN, Cumhur İttifakı’nın muhalefet partilerinin “eser ve hizmet” performansı gösteremediği ve CHP’li başkanların 2019’daki vaatlerini gerçekleştiremediği fikrini işlediklerini aktardı.
“Kimin ne kadar metro yaptığı” tartışması buna bir örnek olduğunu ifade eden SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin DURAN, “Muhalefetin beceriksizliği ve iç çekişmeleri konularına ek olarak Cumhur İttifakı, CHP-DEM Parti işbirliğini ve ucu İBB Başkanı İmamoğlu’na dayanan “deste deste para sayma skandalını” öne çıkarıyor” dedi.
Prof. Dr. DURAN, CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın satın alınmasında kullanılan paraların kaynağının (kimlerden bağış alındığını)nın sorguladığını hatırlatarak, bu arada İmamoğlu’nun 2019 vaatlerini hatırlamamasının da bu seçim döneminin öne çıkan hatası olarak belirtilebileceğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Burhanettin DURAN, “Mayıs 2023 seçimlerindeki başarısını “6’lı masa nerede” sorusuyla hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sıklıkla “enflasyonla mücadeleyi mutlaka başarıya ulaştıracağını” vurgulamayı ihmal etmiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Tek başına seçimlere girmeyen muhalefet partilerinin ise ortak ve başat bir söylem kurmaktan uzak olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. DURAN, bu durumun seçmen hareketliliği ve CHP’nin arzuladığı “tabanda ittifak” hedefine ulaşmayı zorlaştırdığını belirtti.
Prof. Dr. Burhanettin DURAN, CHP’nin kampanyasını beklendiği gibi enflasyon ve emekliler üzerine kurduğunu hatırlatarak, Genel başkanlık değişimi, iç tartışmalar ve aday belirleme sancıları sebebiyle CHP’nin kampanyasına geç başladığını dile getirdi.
Parti örgütlerinin seferberliği ve kızgın-umutsuz seçmenin sandığa götürülmesinin hâlâ bir risk olarak durduğunu söyleyen SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. DURAN, 2019 seçimlerinde ittifak yapmış muhalefetin ortak söyleminin “Erdoğan karşıtlığı” ve “tek adam demokrasi” söylemleri olduğunu hatırlattı.
“Bazı CHP yorumcuları bu seçimi “muhalefetin varlıkyokluk seçimi” olarak resmetse de diğer muhalefet partileri bu argümanı satın almıyor” diyen Prof. Dr. Burhanettin DURAN, “Zira 2028’e hazırlık olarak birçok parti tek başına seçime girerek kendi seçmen karşılığını göstermek istiyor. Parti başarısı ya da bekası muhalefetin genel gelecek hissiyatının ötesine geçiyor. Bu sebeple “tek adam” ya da “muhalefetin bekası” üzerinden üretilen argümanlar kampanya havası oluşturmuyor. Bir de tabii bu argüman eski ve Mayıs 2023 seçimlerinde kaybetti” dedi.
“Bir yanda İstanbul, Ankara ve Mersin gibi şehirlerde CHP ile kısmi işbirliği yaptı. Diğer yanda yüzde 13’lerden Mayıs 2023’te yüzde 8’lere inen oyunu daha fazla düşürmek istemiyor. Stratejik oy verme eğilimi yüksek seçmenini il ve ilçe bazında yönlendirme niyetinde. CHP-DEM Parti işbirliğinin eleştirilmesini dengelemek istercesine çok sayıda DEM Partili “muhatap Erdoğan” söylemi ile “yeniden çözüm süreci” ihtimalinden bahsediyor”.
Cumhur İttifakı’ndan ayrılan ve AK Parti küskünlerini hedefleyen YRP’nin ise “CHP’ye kazandıracak siyaset takip etme” eleştirisini savuşturmakla meşgul olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Burhanettin DURAN, “Göçmen karşıtlığı temasıyla siyaset eden Zafer Partisi gündem oluşturamıyor ancak alacağı oy merak ediliyor. Memleket Partisi, DEVA, GP, SP ve diğerleri 2028 seçim dönemine kadar ayakta kalabilmenin gayreti içinde” olduğunu kaydetti.
Gazeteci* Ataner YÜCE, TRT