Sosyal Medya: Dijitalleşen dünyanın iletişim mecrası

TÜHA HABER / SETA Hukuk ve İnsan Hakları Araştırmacı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, Sosyal medyanın dünya çapında milyarlarca insan tarafından kullanılan ve hızla çağın belirleyici teknolojilerinden birisi haline gelen yeni bir iletişim mecrası olduğunu açıkladı.
SETA Hukuk ve İnsan Hakları Araştırmacı Prof. Dr. Muharrem Kılıç
Prof. Dr. Muharrem Kılıç, ‘Sosyal Medya: Dijitalleşen dünyanın iletişim mecrası‘ konusunda (UHA) Uluslararası Haber Ajansı’na değerlendirmede bulundu.
We are Social 2020 raporunun verilerine göre küresel ölçekte 2020’de 3,8 milyar kişi sosyal medya kullandığına dikkat çeken Prof. Dr. Muharrem Kılıç, bu sayısal veri dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 49’una tekabül ettiğinin altını çizdi.
Prof. Dr. Muharrem Kılıç,” Yine bu raporun verilerine göre, ülkemizde 54 milyon kişi sosyal medya kullanmaktadır. Bu sayı ise ülkemizin toplam nüfusunun yüzde 64’üne karşılık gelmektedir. İlgili raporda paylaşılan veriler dijital çağ olarak nitelenen günümüzün gerçekliğini gözler önüne sermektedir” dedi.
Konvansiyonel iletişim yordamlarını radikal bir dönüşüme maruz bırakan bu dijital evrenin taşıyıcı aygıtı olarak nitelendirebileceğimiz sosyal medyanın farklı yönlerini ve işlevlerini dikkate alacak biçimde çeşitlilik arz eden tanımlamalara konu edilebileceğini ifade eden Prof. Dr. Muharrem Kılıç, Pratik anlamda bir tanımlama yapılacak olursa sosyal medyanın, kullanıcılarına bir tür çevrim içi sosyal ağ üzerinden dijital içerik veya bilgi gönderip alabilecekleri dijital ortamlar sağlayan, genellikle uygulama ve web siteleri olarak sunulan, yazılım tabanlı dijital teknolojilerin bir koleksiyonu olduğunu açıkladı.
Prof. Dr. Muharrem Kılıç, İşlevselliği açısından yapılabilecek olan bir başka tanımlamayla sosyal medya’nın, “bireylerin ve toplulukların kullanıcı tarafından oluşturulan içeriği paylaştığı, birlikte içerik oluşturduğu ve tartıştığı son derece etkileşimli platformlar oluşturan mobil ve web tabanlı teknolojiler olarak” ifade edilebileceğini belirtti.
Bu yönüyle farklı dijital donanıma sahip olan sosyal medya türlerden söz edilebileceğini söyleyen Prof. Dr. Muharrem Kılıç, “Bunların: iş birliğine dayalı projeler (örneğin Wikipedia), bloglar (örneğin TheCourt.ca), içerik toplulukları (örneğin YouTube), sosyal ağ web siteleri (örneğin Facebook, Twitter ve Instagram), sanal oyun dünyaları (örneğin World of Warcraft) ve diğer sanal sosyal dünyalardır (örneğin Second Life)” olduğunu aktardı.
Prof. Dr. Muharrem Kılıç, Dijital donanım ve altyapı açısından çeşitlenen sosyal medya platformlarının kullanımına ilişkin sayısal verilerin genel sanal sosyalleşme eğilimlerini gösterdiğini hatırlatırlattı. Nitekim We are Social 2020 raporundaki verilere göre dünya genelinde en çok kullanılan sosyal medya platformlarının şu şekilde sıralandığını aktardı:
Birinci sırada yer alan Facebook’un ardından sırasıyla YouTube, WhatsApp, Instagram, Snapchat ve Twitter geliyor. İlgili raporda Türkiye’ye ilişkin veriler dikkate alındığında en çok kullanılan sosyal medya platformlarının başında YouTube’un geldiği görülüyor.
Onu takiben Instagram, WhatsApp, Facebook, Twitter ve Snapchat gibi diğer sosyal medya platformları geliyor. Çeşitlenen sosyal medya platformlarına yönelik ilgi ve bunlar arasındaki tercihi belirleyen temel faktörlerden birisi demografik parametre.
Bu yönüyle Türkiye’deki sosyal medya kullanıcılarının demografik yaş aralığı ise şu şekilde bir oransal dağılım gösteriyor:
Ülke nüfusunun 25-34 yaş aralığı yüzde 34,5 ile en çok sosyal medya kullanan yaş aralığı olarak kaydedildi. Onu yüzde 20,7’lik oranla 35-44 yaş aralığı izliyor. 18-24 yaş aralığının sosyal medya kullanma oranı ise yüzde 20,5 olarak belirlendi.
Son olarak 45-54 yaş aralığının sosyal medya kullanımı yüzde 11,8 iken 55-64 yaş aralığının oranı ise yüzde 7,2 olarak kaydedildi.
Prof. Dr. Muharrem Kılıç, Türkiye’nin demografik dinamikleri dikkate alındığında 2019 sonunda yapılan nüfus sayımlarını esas alan TÜİK verilerine göre ülke genç nüfusu (15-24 yaş) 12 milyon 955 bin 672 kişi olarak kaydedildiğini söyledi.
Bu oranın 83 milyon 154 bin 997 olan toplam ülke nüfusunun yüzde 15,6’sına tekabül ettiğini ifade eden Prof. Dr. Muharrem Kılıç, İstatistiklerde 25-34 yaş arası nüfus (ortanca yaş) 28 ise 12 milyon 730 bin 328 olarak tespit edildiğinin altını çizdi.
Prof. Dr. Muharrem Kılıç, bu oranın ise genel ülke nüfusunun yüzde 15,3’üne karşılık geldiğini hatırlatarak, böylece genç ve orta yaş grubunun ülke toplam nüfusuna oranının yüzde 30,9 olduğunu kaydetti.
“Söz konusu demografik gerçeklikler göz önünde bulundurulduğunda özellikle genç yaş aralığında bulunan ve “dijital yerliler” olarak tanımlanan Z kuşağının kendilerine bir sanal kimlik inşa ederek yoğunlukla
varlık gösterdikleri sosyal medya mecralarının içine doğdukları ifade edilebilir” diyen Prof. Dr. Muharrem Kılıç, Bu dijital gerçekliğin Y kuşağı olarak nitelenen orta yaş grubu için de geçerli olduğu öne sürülebilir” dedi.
Prof. Dr. Muharrem Kılıç, Söz konusu sosyolojik ve demografik dinamik dikkate alındığında yeni kuşak yargı mensupları ile gelecekte yargı görevini üstlenecek olan kuşakların bu dijital evrende mesleki sorumluluklarını icra edeceklerinin anlaşıldığını açıkladı.
“Sonuç olarak son yıllarda iletişim alanında yaşanan en önemli gelişmelerden birisi sosyal ağ sitelerinin şaşırtıcı biçimde büyümesi olarak karşımıza çıkmaktadır” diyen Prof. Dr. Muharrem Kılıç, bu büyümenin üretilen haber ve enformasyonun da geometrik biçimde hızla büyümesine yol açtığını, ancak bu büyümenin Baudrillard’ın iletişim araçlarına ilişkin çözümlemesinde değindiği üzere giderek daha az anlam üretimine ve hatta anlam yitimine neden olduğunun altını çizdi.
Prof. Dr. Muharrem Kılıç, bu gelişimin oluşturduğu sosyal dönüşümle birlikte artık insanların gündelik yaşamlarına ilişkin bilgileri paylaşma noktasında sosyal medya mecralarını etkin biçimde kullandıklarının görüldüğünü belirtti.
“Öyle ki insanlar bireysel ve sosyal yaşamlarına dair bilgi ve görselleri başkalarına iletmek, arkadaşlarının, tanıdıklarının ne yaptığını öğrenmek ve genellikle başkalarıyla iletişim halinde kalmak için Facebook, LinkedIn,
Twitter, Instagram veya diğer çevrim içi sosyal ağlara katılmaktadır” diyen Prof. Dr. Muharrem Kılıç, “Diğer yanda işletmeler, kuruluşlar ve devlet kurumları da ürün ve hizmetleri hakkında bilgi iletmek, tanıtım yapmak ve geri bildirim almak adına sosyal ağları daha etkin biçimde kullanmaktadır” dedi.
SETA Hukuk ve İnsan Hakları Araştırmacı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, bireyler ve bazı kuruluşlar için bu tür sosyal ağ sitelerinin cazibesinin, insan toplulukları arasında dinamik biçimde sürdürülen karşılıklı iletişim fırsatı olarak nitelendirilebileceğini ifade etti.
Sosyal medya kullanıcı sayısının yıldan yıla artışının bu yeni etkileşimli iletişimselliğin kitlesel ölçekte benimsenmesine işaret ettiği söyleyen Prof. Dr. Muharrem Kılıç, genel nüfus açısından ortaya çıkan bu artış eğiliminin doğal olarak farklı meslek gruplarına mensup bireyler açısından da söz konusu olduğunu ve öyle ki bu raporda konu edinilen yargı mensuplarının da sosyal medya ağlarına katılımlarının her geçen gün artmaya devam ettiğinin ifade edilmesi gerektiğini kaydetti.
HABER : Ataner YÜCE & Emekli TRT Muhabiri
***
Muharrem Kılıç
Araştırmacı, Hukuk ve İnsan Hakları Araştırmaları
Hukuk öğrenimini Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde tamamlamış olan Dr. Kılıç, 2006 yılında doçentlik ve 2011 yılında da profesörlük kadrosuna atanmıştır. Dr. Kılıç, Yükseköğretim Kurulu Başkan Danışmanlığı, ÖSYM Başkan Danışmanlığı, Mesleki Yeterlilik Kurumu Adalet ve Güvenlik Sektör Komitesi Temsilciliği, Hukuk Fakültesi Dekanlığı, Kamu Hukuku Bölüm Başkanlığı, Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanlığı gibi birden çok akademik ve idari görevde bulunmuştur. ‘Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi’, ‘Karşılaştırmalı Hukuk Kuramı’, ‘Hukuk Metodolojisi’ ve ‘İnsan Hakları Hukuku’ konuları akademik ilgi alanlarını oluşturmaktadır. Akademik ilgisi doğrultusunda çok sayıda kitap, makale ve çevirilerden oluşan bilimsel yayınlar ile Ulusal ve Uluslararası kongrelerde sunulmuş bildirileri bulunmaktadır. Türkiye Gazetesinde üç yıl süreyle köşe yazarlığı yapmış olan Dr. Kılıç’ın birden çok Ulusal yayın organında (Gazete, Dergi ve Televizyonlarda) aktüel hukuk-politik yorumları yer almıştır.
Dr. Kılıç, halen Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi, ‘Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi’ Anabilim Dalında Profesör Öğretim Üyesi ve Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapmaktadır.
Dr. Kılıç, halen Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi, ‘Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi’ Anabilim Dalında Profesör Öğretim Üyesi ve Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapmaktadır.
[TÜHA Haber Ajansı, 15 Ocak 2021]
Yorumlar