Sürdürülebilir yeşil turizmin ikinci durağı Birgi köyü oldu

TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
- Ege Postası
- 22.05.2024 – 11:36
- Güncelleme: 22.05.2024 – 11:45
.jpg)
BİRGİ’DE PROJE KAPSAMINDA YAPILACAKLAR
Bölgenin sürdürülebilir turizm destinasyonu haline getirilmesini hedefleyen projenin ilki, küçük kasaba yapısı, enerji etkin geleneksel taş mimarisi, güneşlenme, bakı ve rüzgâr alma kapasitesi gibi avantajlarıyla; Balıkesir’in Ayvalık ilçesindeki Küçükköy’de 18 ayda tamamlanmıştı.
Yerel kalkınmanın destekleneceği Birgi köyünde kültürel ve doğal değerler korunacak. Enerji verimliliği için yenilenebilir enerji uygulamaları yapılacak. Köyde turizm dört mevsime yayılarak akıllı rotalarla ziyaretçilerin seyahat deneyimlerini kişiselleştireceği sürdürülebilir yeşil destinasyonlar olacak.
Projenin başlıca hedefleri arasında Birgi’de Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi (GSTC) kriterleri ile uyumlu bir destinasyon dönüşümüne öncülük etmek. İklim değerlendirmesi yapılarak gelecekte turizm destinasyonunu etkileyecek riskleri ve uyum tedbirlerini belirlemek. Köyün sosyal, çevresel, kültürel mirası üzerinde baskı yaratmayacak şekilde ziyaretçi planlaması yapmak. Markalaşma ve pazarlama stratejisi oluşturmak gösterildi.
Köyde, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın ve gençlerin istihdam edilebilirliği, turizm meslek lisesi ve üniversite öğrencilerine yönelik staj imkanlarının belirlenmesi gibi konularda mevcut durum analizlerinin yapılacak. Eylem planları hazırlanarak kapasite geliştirme çalışmaları yürütülecek.
Yürüyüş ve bisiklet rotaları oluşturulmasının yanı sıra çevre dostu ulaşımın teşvik edilmesi, konaklama tesisleri ve kamu binalarında enerji etütleri yapılması planlanıyor. Geçim kaynaklarına yönelik fırsatlar artırılırken Birgi’nin kültürel ve doğal mirasının da tanıtımına odaklanılacak.
PINAR: YEŞİL DESTİNASYONLA İLGİLİ TOPLAM 1 MİLYON DOLAR YATIRIM YAPILACAK
Projenin ikinci destinasyonu olan Birgi’de düzenlenen toplantıda konuşan Enerjisa Enerji CEO’su Murat Pınar, Küçükköy’deki çalışmalarının aynısını burada da yapacaklarını ifade etti. Kendilerine projeyi bitirmek için 18 ay hedefi koyduklarını belirten Pınar, “Ayvalık Küçükköy’deki çalışmalar 550 bin dolarlık yatırımla 18 ayda tamamlanmıştık. Birgi’ye Küçükköy’dekinin en az iki katı yatırım yapmayı planlıyoruz. Kamu, akademi ve iş dünyasının olmadığı hiçbir projenin başarıya ulaşma şansı yok” diye konuştu.
“BİR ROL MODEL VE PİLOT PROJE”
Projenin ana kriterleri arasında tarihi miras vurgusu yapan Pınar, “Köyün geçmişten taşıdığı değer, yenilebilir enerji kullanım olanakları, oradaki yaşam, insanların o fikre katkısının değerlendirildiği bir ölçekteydi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın dahil olmasıyla uluslararası standartlarda 20’den fazla kriter üzerinden değerlendirme yapıldı. Diğer taraftan Birgi, UNESCO listesinde en önemli 32 köyden biri seçildi. Bunların hepsini birleştirdiğimizde tüm paydaşlarla değerlendirip Birgi’yi seçtik. Sürdürülebilirlik dediğimiz şey daha iyi bir gelecek kapsamında Türkiye’nin toplam ekonomik verimliliğini ortaya koymak. Bu da o alanlardan bir tanesi. Bu tek başına yeterli değil ama çok güzel bir başlangıç. Bir rol model ve pilot proje. O yüzden de Türkiye’nin hem enerjisi hem turizmi iki önemli sac ayağı içinde toplam verimlilikte çok büyük katkısı olacağını düşündüğümüz için burası dedik” ifadelerini kullandı.
“ENERJİ SORUNUNU ÇÖZEBİLİRSEK TÜRKİYE POZİTİF AYRIŞAN BİR ÜLKEYE ÇOK YAKIN OLACAK”
Türkiye’de enerji ve turizmin birleşimi ile ilgili Pınar, “Dünyada sürdürülebilirlik hikayesinin başlangıç nedeni iklim krizidir. Enerji sektörü toplam karbon ayak izinin yüzde 80’inin sebebidir. Anadolu toprağında ekin, tohum ekilirken dua şudur; aşa, kurda kuşa. Yaptığınız şeyin birini kendi aşınıza, ikisini bu dünyaya üçüncüsünü de geleceğe yapmanız gerekiyor. Aksi takdir de sürdürülebilirlik hikayesinin devam etme ihtimali yok. Türkiye’de enerji ve turizmin birleştiği bir konu var. Türkiye’nin son 5 yıldaki toplam ticaret açığı 358 milyar dolar. Toplam enerji ithalatı faturamız 348 milyar dolar. Biz enerji sorununu çözebilirsek Türkiye pozitif ayrışan bir ülkeye çok yakın olacak. Gelirlerin hikayesine baktığınızda Türkiye’de en büyük gelir kalemi bu dönem içerisinde 5 yıllık 186 milyar dolarlık turizm geliridir. Biz turizmde bugünü yarına taşıyabilirsek enerjide de bugün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın da koyduğu hedeflerde 2035’de 85 milyar dolarlık yenilenebilir enerji yatırımı planı Türkiye’nin önünü 10-15 yıl içerisinde aşıp pozitif ayrışan bir ülke haline getirmesi için tek yapmamız gereken beraber çalışmak” dedi.
Birgi’ye yönelik hedefleri hakkında konuşan Pınar, “Küçükköy’deki projeyi 18 ayda geliştirmiştik. Birgi’de de aynısını yapıyor olacağız. 18 ayda bahsettiğimiz hedeflerimize ulaşacağız. Birgi’de Küçükköy’de yaptığımızın en az 2 katı yatırım yapmayı planlıyoruz. Hedefimiz bu. Kamu, akademi ve iş dünyasının olmadığı hiçbir projenin başarıya ulaşma şansı yok” diye konuştu.
VINTON: DOĞA İLE UYUM İÇERİSİNDE OLMALIYIZ
UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton ise “Turizm, küresel ekonominin büyük bir parçasıdır. Bugün burada konuşmamız gereken şeylerden birisi turizmin kalitesidir. Enerjisa ile birlikte bu projede çalışmaktan dolayı çok gururluyuz. Doğanın yöneticisi değil bir parçası olduğumuzu unutmamalıyız. Doğa ile uyum içerisinde olmalıyız. Ekolojik sürdürülebilirlik bu projenin önemli bir parçasıdır. Öte yandan sosyal sürdürülebilirlik kapsamında yerel halka ulaşmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
FİSUNOĞLU: TÜRKİYE VERİLERLE ULUSLARARASI KRİTERLERE GÖRE ÖNCÜ DURUMDA
Türkiye’nin Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi ile yaptığı anlaşma hakkında bilgi veren Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) Genel Müdür Yardımcısı Dr. Elif Balcı Fisunoğlu da “Bakanlığımızın 2007 yılında Yeşil Yıldız programıyla başlayan Sıfır Atık çalışmalarıyla devam eden dönüşümü 2022’de sürdürülebilir turizm programıyla taçlandı. Dünyada Global Sustainable Tourism Council (GSTC) Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi adı verilen ve sürdürülebilir turizm sertifikasyonu yapan firmaları akredite eden, ulusal programlara, uluslararası otel markalarına, standart belirleyen ve yöneten bir kurumdur. Yaptığımız anlaşmayla beraber Türkiye bir yol haritası oluşturdu. Bu anlaşmayla Türkiye bütün dünyada sürdürülebilir turizm alanında ilk defa hükümet nezdinde anlaşma yapan ülke olarak da kendini konumlandırdı. GSTC ile yapılan anlaşma, konaklama tesisleri başta olmak üzere destinasyonlar, tur operatörleri, gastronomi sektörü gibi turizmin bütün unsurlara dokunan bir dönüşümü hedefliyor. Bu anlaşma 2030 yılına kadar tamamlanması planlanan bir yol haritadır. 2023 yılında biz bu anlaşmanın ilk aşamasını tamamlamış olduk. Bu da Türkiye’de yer alan bütün konaklama tesislerinin GSTC otel sertifikasyon programının 3 aşamadan birinci aşamasını yüzde 30 kriterini sağlaması anlamına geliyordu. İkinci aşamada bu kriterlerin yüzde 70’i 2025 yılına kadar sağlanacak. 2030 yılına gelindiğinde ise Türkiye’de 5 yıldızlı her şey dahil bir tatil köyünden Birgi’de tarihi konaklarda yapılan konaklama hizmetine kadar tamamı uluslararası standartları sağlamış olacak. Bu program kapsamında gururla söylüyoruz ki Türkiye dünyada birinci sırada. Şu anda Türkiye’de 962 konaklama tesisi, GSTC’nin uluslararası sertifikasyonun üçüncü aşamasına sahip. Türkiye’de bir tesisimiz ikinci aşamayı aldı. Geri kalan 16 bin 644 konaklama tesisi de birinci aşamayı almış oldu. Bu anlamda Türkiye sayılarla, verilerle, uluslararası kriterlere göre öncü durumda. Ancak bu programın Küçükköy ,Birgi gibi sürdürülebilir destinasyonlarla da taçlanması gerekiyor. Bu dönüşümün sertifikasyona gelmesi için öncelikle burada bahsedilen proje gibi bu çalışmaların, altyapının oluşması gerekiyor. O yüzden Enerjisa Enerji’nin liderliğinde, yerel idarelerin desteğiyle burada gerçekleşen proje Türkiye’nin sürdürülebilir turizmde öncü olması ve dönüşümü tamamlaması adına gerçekten çok önemli bir görev üstlenmiş durumdadır” dedi. (DHA)
Dünyanın en güzel köyleri arasındaki Birgi, tarihe meydan okuyor
- Ege Postası
- 22.05.2024 – 10:51
- Güncelleme: 22.05.2024 – 11:46
1426 yılında kesin olarak Osmanlı hakimiyetine geçen köy tarihi dokusunu bugüne kadar korumayı başardı. Birgi’de cumbalı evler, konaklar, camiler, türbeler, hamamlar, medreseler, çeşmeler ve külliyeler gibi 171 adet tescilli eser bulunuyor. Eserler köyü ziyarete gelenleri de kendine hayran bırakıyor.
Birgi, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma altında bulunuyor. Öte yandan köy, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) tarafından belirlenen UNWTO 2022 En İyi Turizm Köyleri Listesinde tarih ve kültür mirası olarak yer aldı.
YÖRESEL YEMEKLER, KUŞ VE BİTKİ TÜRLERİ
Birge’de bahçecilik ve zeytin tarımı ön plana çıkıyor. Biyolojik çeşitliliğin bulunduğu köyde, çınar, ceviz, erguvan, karaağaç, ıhlamur, kestane, mazı meşesi ve çeşitli çam türleri yer alıyor. Kuş türlerine de ev sahipliği yapan köyde maskeli ötleğen ve maskeli örümcek kuşu gözlenirken bülbül, sarıasma, guguk, kumru gibi türler de bulunuyor. Köyde yer alan fırınlarda ise ekmekten et yemeklerine kadar birçok yemek pişiriliyor.
Birgi’nin tarihi geçmişine dikkat çekerek Türkiye için önemini anlatan sürdürülebilir turizm uzmanı Ferdi Akarsu, 3 bin yıllık köyün hala özgünlüğünü koruduğunu vurgulayarak dünya ölçeğinde önemli olduğunu ifade etti.
“BİRGİ NEREDEYSE HİÇBİR BÜYÜK YIKIMI YAŞAMAMIŞ”
Birgi’nin depremlerde neredeyse büyük yıkıma uğramadığına dikkat çeken Akarsu, “Binalar, medreseler, camiler hala aynı o ilk hali gibi duruyor. Burada en önemli etken evlerin taştan olması ve yaşayanların kültürlerini sürdürmek için gayret göstermesidir. Köyde evler, küçük, hafif, yığma taş diyebileceğimiz taşlardan yapılıyor. Bu da deprem olduğun binaların sağlam kalmasını sağlıyor. İzmir tarih boyunca kaç deprem yaşamış, yıkılmış, kurulmuş. Ama Birgi o kadar zaman boyunca kendini günümüze kadar güzel bir şekilde getirmeyi başarmış, hiçbir büyük yıkım olmamış” ifadelerini kullandı.
Köyün bulunduğu konum itibariyle eskiden de altın kıymetinde olduğunu söyleyen Akarsu, “Birgi hiçbir zaman önemini kaybetmiyor. Bir dönem gözden düşer gibi olmuş ancak bu köyün bugünlere gelmesinin en önemli nedenlerinden çünkü eğer çok popüler olsaydı muhtemelen şu andaki otantik, güzel halini göremeyebilirdik. O yüzden o dönemin şanssızlığı bugünün şansı olmuş” dedi.
“KUŞ TÜRLERİ ÇOK ÖZEL VE GÜZEL”
Birgi’nin ekolojik çeşitliliği hakkında da bilgi veren Akarsu, “Buranın florası ve fanusu çok özel. Özellikle ötücü kuş türleri açısından çok özel bir yer. 50’nin üzerinde türü çok rahatlıkla görebilirsiniz. Ege Bölgesi fazlaca yüksek yerleri olan bir bölge değil. Mesela burası bile 400 metrelerde. Bozdağ ise 2 bin metre. O yüzden Bozdağ ve Birgi çevresi özellikle yüksekleri seven kuş türlerini, bitki türlerini görebileceğiniz yegane yerlerden biri. Bu bölgede Türkiye’de olmayan endemik bitkileri de görebiliyorsunuz. Kuş türleri çok özel ve güzel. Görülebilecek en güzel yırtıcı türler arasında Şahin ve Atmaca var. Birgi’nin içinde geçen dere var. Özellikle dağ kuyruk sallayanı gibi daha sularda olan sarı renkli kuşlar da görülebilir” diye konuştu.