TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: “Bugünler, İsrail için iyi günler”
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Numan Kurtulmuş, Mescid-i Aksa başta olmak üzere Müslümanların ve Hristiyanların kutsal mekanlarının korunmasını garanti altına alan, Filistinlilerin evlerini gasbedenlerin buralardan çıkmasını temin edecek bir sonucun alınması gerektiğini söyledi.
Hem Filistin tarafı hem İsrail tarafı için yeni bir sürecin başladığını ifade eden TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Ben açıkçası, bugünlerin İsrailliler için iyi günler olduğunu, bundan daha zor, sıkıntılı günler içerisine gireceklerini tahmin ediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin, yaşanan süreçte ayrıcalıklı bir yerinin bulunduğuna işaret eden Kurtulmuş, TBMM’de Filistin konusunda 2’si Başkanlık Tezkeresi olmak üzere 4 karar alındığını ve kararların siyasi partilerin ittifakıyla verildiğini, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın, olağanüstü toplanan TBMM Genel Kurulunda konuştuğunu hatırlattı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Mahmud Abbas’ın bu süre içerisinde sadece Türkiye Büyük Millet Meclisinde konuştuğunu belirterek şunları söyledi:
“Gönlümüz arzu ederdi ki başka ülkelerin meclislerinde de konuşma yapsın. O toplantıda da yine bütün siyasi partilerin mensubu milletvekili arkadaşlar Meclis’teki oturumlarda yerini aldı. Şunu söylemek istiyorum, Türkiye bundan sonra çok etkili bir ülke olarak yoluna devam edecek. Allah içimizde dirliği, birliği temin etmeyi nasip etsin. Bu süre içerisinde Türkiye’nin de sadece sınırları dışındaki terörün bitmesi değil aynı zamanda Türkiye’nin bir daha terörün konuşulmadığı, konuşulmayacağı bir ülke haline getirilmesi için de üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmek lazım.”
Numan Kurtulmuş, bir gazetecinin, HTŞ’nin terör örgütü listesinden çıkması konusunda Türkiye’de bir çalışmanın yapılıp yapılmadığı sorusu üzerine, şunları söyledi: “Bizimle ilgili bir şey değil, bu uluslararası… Ama çok açık görünüyor her şey. Bu örgütle ilgili olduğu bilinen isimler şu anda Suriye’deki yönetimin, daha henüz bir yönetim kurulmuş olmamakla birlikte, geçiş sürecinin en önemli aktörleri olarak görülüyor. Bir toplumsal destekleri de olduğu tahmin ediliyor. Dolayısıyla yeni döneme göre yeni şartlar altında bunlar güncellenebilir” dedi.
“ŞİMDİ İSRAİL’E DOKUNULMUŞTUR, HESAP SORULMUŞTUR”
Suriye’yi, terör cenneti haline getiren terör örgütlerinin tamamının Suriye topraklarından temizlenmesinin temin edilmesi gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Yeni bir Suriye tesis edilecektir. Bu yeni Suriye’de de çok açıktır ki Türkiye dostu olan, Türkiye’yi, Türkleri seven milyonlarca Suriyeli olacaktır. Bunlar memleketlerine gittiklerinde güven, huzur içerisinde, onurlu bir şekilde geri dönüşleri temin edildiğinde tahminimizin çok üstünde büyük bir Türkiye hayranı kitlenin Suriye’de etkili olacağını ümit ediyoruz, biliyoruz. Dolayısıyla oradaki gerilimin azaltılması da Türkiye’nin önemli önceliklerinden birisi.”
Kurtulmuş, Suriye’de bütün toplumsal grupların temsil edildiği bir yapının ortaya konulması gerektiğini, Türkiye’nin bu konuda ciddi destek olacağını belirtti. “Buradaki gerilimin bitmiş olması diğer bölge ülkelerini de rahatlatacaktır.” diyen Kurtulmuş, “Temennimiz, kısa bir süre içerisinde bu sürecin çok uzun olmaması ama çok kökleştirilmiş bir şekilde geçiş sürecinin temin edilmesi ve bütün kesimlerin temsil edildiği bir Suriye’nin kurulmasıdır.” diye konuştu.
Kurtulmuş, insanlığın, bundan sonraki süreci inşa edebilmesi için İsrail’in de durdurulması gerektiğinin altını çizdi. İsrail’in, soykırımların hesabını vermesi gerektiğini dile getiren Numan Kurtulmuş, Uluslararası Adalet Divanının (UAD) ve Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrailli yöneticiler hakkındaki kararlarının insanlık bakımından yeni bir dönemi başlattığını belirtti.
Daha önceki yıllarda “Uluslararası Adalet Divanından İsrail aleyhine karar çıkacak” denildiğinde buna kimsenin inanmayacağını anlatan Kurtulmuş, geçmiş dönemlerde “İsrail’e dokunulamaz” imajının bulunduğunu vurgulayarak, şöyle dedi:
“Şimdi İsrail’e dokunulmuştur, hesap sorulmuştur. Ümit ederiz ki Uluslararası Ceza Mahkemesinde de hesap sorularak aynen Radovan Karadzic gibi Netanyahu da ekibi de bu hesabı vereceklerdir. Bu, insanlık tarihi bakımından yeni bir dönüm noktasıdır. Burada da açık söyleyeyim bu sonucun alınmasında yeryüzünün her yerinde sokaklara çıkıp gösteriler yapan, özellikle Batı ülkelerinde sokaklara çıkan milyonlarca insanın çok büyük etkisi vardır. Yani biz ona başından beri ‘insanlık cephesi‘ diyoruz. İnsanlık cephesi çok kuvvetli bir şekilde reaksiyon göstermiştir. Bu reaksiyonun sonucu olarak da böyle bir sonucun ortaya çıktığını görüyoruz. İnşallah uygulanır. ‘Uygulayacağız‘ diyen birçok ülke, hatta Batılı ülke oldu. İlk andan itibaren, kararın duyulduğu andan itibaren ‘Bize gelirse tutuklarız‘ diyen ülkeler oldu. Bunların hepsi, İsrail bakımından yeni bir dönemin başladığını gösteriyor. Öyle artık layüsel, eski tabirle ellerini, kollarını istedikleri gibi sallayacakları bir dünya olmayacak. Çünkü bu, tarih boyunca yaşanmış en ağır zulümlerden, en ağır soykırımlardan birisidir”.
Gazeteci* Veysel KAVRAYAN