Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı kongre 101 yaşında
TÜHA HABER / Bugün, ulusal kurtuluş mücadelesine ışık tutan, manda ve himaye fikrinin reddedildiği Sivas Kongresi’nin 101. yıl dönümü.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919’da Samsun’da başlattığı ulusal kurtuluş mücadelesini, “güvenilir kent” olarak gördüğü Sivas’ta sürdürdü.
Amasya Bildirisi’nde ilan edilen, Erzurum Kongresi’nde kararı alınan ulusal bir kongre nihayet Sivas’ta toplandı. Kongreye yurdun dört bir yanından delegeler davet edildi. 4 Eylül 1919 sabahı başlayan Sivas Kongresi, bugün 101. yılında.
Neden ihtiyaç duyuldu?
Yolu Anadolu’dan geçen devletlerin uğrak noktası olan Sivas, küllerinden doğacak olan bir devletin kuruluş sancılarından habersiz vatanın kurtuluşunu bekliyordu. Eylül 1919’da ülkenin durumu bir hayli karışıktı. Mondros Ateşkesi sonrası ordu terhis edilmiş, ülkeyi savaşa ve yıkıma sokanlar sorumluluk almaktan kaçmıştı.
Kongreden bir sene önce imzalanan ateşkes, bizzat hazırlayıcıları tarafından uygulanmıyordu. Türlü bahaneler ile Yunanlar İzmir’i, İtalyanlar Güneybatı Anadolu’yu, Fransızlar Güneydoğu Anadolu’yu, Ermeniler Kars’ı işgale girişiyordu. İstanbul’da ise İngilizler vardı.
Temmuz 1919’da Erzurum’da bir araya gelen delegeler ulusal bir direnişin ihtiyacını görmüştü. Ateşkes ilanında yurdu işgale başlayanlar barış adı altında millete zincir vurmak niyetindeydi.
Yerel direnişleri örgütlemek için Meclis’in meşruiyetini kullanmak şarttı. Kamuoyu yaratmak, halka doğru haberleri ulaştırmak gerekiyordu. İrade-i Milliye gazetesi bu ihtiyacı giderecekti.
[Fotoğraf: AA]
“Manda ve himaye kabul edilemez”
Kongre Heyeti, Mebusan Meclisi’nin yeniden açılmasını ve seçimlerin yenilenmesini istiyordu. Kongre bittikten sonra Mustafa Kemal Paşa’nın konuşması, alınan kararlar ve Padişah VI. Mehmet Vahdettin’e çekilen telgraf İrade-i Milliye gazetesinde yayımlandı.
Kongre öncesinde ve süresince ittihatçılık baskısı, Bolşeviklik yakıştırması ve mandacılık teklifi ile uğraşan delegeler tüm bunları bertaraf edip milli bir gayeye erişiyordu.
İngilizlere rağmen açılan Osmanlı Mebusan Meclisi, Misak-ı Milli ile vatanın bölünmez bütünlüğünü tüm dünyaya duyuruyordu.
Uluslararası kamuoyunda yer alan konulardan biri artık Türk Milletinin kendi kaderine kendinin karar vermesiydi.
Bugün bağımsız bir dış politika yürüten Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri “Manda ve himaye kabul edilemez” diyerek atıldı. Ülkeyi kana ve acıya mahkum etmek isteyenlere ilk cevap, 101 yıl önce Sivas’ta verildi.
[Fotoğraf: AA]
Sivas Kongresi’nde manda tartışmaları
Kayıtlara göre resmi çalışmaları 7 gün süren kongrede, Mustafa Kemal Atatürk başkanlığında ulusun kurtuluşu için çeşitli gündem maddeleri görüşüldü. 8-9 Eylül 1919 tarihlerinde “manda” tartışmalarının yaşandığı kongre, 11 Eylül 1919’da sonuç bildirgesinin yayımlanmasıyla kapandı.
Mustafa Kemal Paşa ve Heyet-i Temsiliye, 12 Eylül 1919’da halkın da katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, ulusun kurtuluşu için çeşitli kararların yer aldığı kongre beyannamesini yayımladı.
Sivas Kongresi’nden Cumhuriyet’in ilanına giden süreç
Sivas Kongresi ile Mustafa Kemal Paşa’nın gençlik yıllarından beri düşündüğü ve seslendirdiği, Samsun’a çıktığı andan itibaren resmi yazışmalarında en önemli mesele olarak yer verdiği “milli egemenlik” ve “milli irade” kavramları devlet hayatına yansıtılmaya başladı.
Halkın bütününü kapsayan ilk örgütsel faaliyet Sivas’ta gerçekleştirildi ve Sivas Kongresi, şekli ve içeriği itibarıyla adeta milli bir meclis işlevi gördü.
[Fotoğraf: AA]
Kongrede yeni seçilen üyelerin katılımıyla yurdun tamamını kapsayan Heyet-i Temsiliye, ülkenin kaderinde birinci derecede söz sahibi bir kurul halini aldı, ulusal hareketin meşru organları biçimlendirilmiş oldu.
Kongre, devletin önündeki engelleri ortadan kaldırarak halkı bir bütün halinde, çizdiği program doğrultusunda harekete geçirmeyi sağladı. Bu hareket, 9 Eylül 1922’de büyük bir zafere kapı açıp, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in ilanıyla taçlandı.
[TÜHA Haber Ajansı, 05 Eylül 2020]