Türkiye ve Fransa’nın Afrika Rekabeti
TÜHA HABER / Türkiye ve Fransa liderleri aylar boyunca yapılan karşılıklı hakaretlerin ardından tansiyonu düşürmeyi vaat ettiler; ancak iki ülkenin Afrika’da süregelen rekabetin yarattığı gerilim sürüyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın bu ayın başında NATO zirvesi kapsamında görüşmesinin ardından Fransa Dışişleri Bakanı Yves Le Drian, iki ülkenin ‘‘iyileşme’’ döneminde olduğunu ve farklılıklarını aşmak için çalıştıklarını söyledi.
Türkiye ve Fransa uluslararası nüfuz konusunda bir yarışa girmişken Macron ve Erdoğan, birbirlerine sözlü savaş açmıştı. İstanbul’da bulunan Ekonomi ve Dış Politika Çalışmaları Merkezi’nden Sinan Ülgen, diplomatik bir dönüm noktası yaşandığını söylese de konuya temkinli yaklaşıyor.
Fransa’yla ilişkiler yeniden konumlandırılsa bile bunun ne kadar derinlikli olabileceğini sorgulayan Ülgen, bunun Türkiye’nin Batı’yla ilişkilerindeki daha büyük bir politika değişikliğinin parçası olduğunu söylüyor. Ülgen Fransa’yla yaşanan anlaşmazlık konularının hiçbirinin aşılmadığının da altını çiziyor.
Libya önemli gerilim unsuru
Libya iki ülke arasında hala önemli bir gerilim unsuru. Libya iç savaşında Fransa ve Türkiye rakip tarafları destekliyordu. Türkiye’ye kuzey Afrika ülkesinden asker çekme çağrısı yapan uluslararası toplumda başı Fransa çekiyor.
Fransa’nın Türkiye’nin Libya’ya silah ambargosunu deldiği iddiasının ardından geçen yıl iki ülkenin savaş gemileri Libya açıklarında karşı karşıya gelmişti. Ancak Ülgen’e göre her iki taraf da artık diplomasinin gerekliliğini kabul etmiş görünüyor.
Merkezi Cenevre’de bulunan sivil toplum kuruluşu Küresel Girişim (Global Initiative) uzmanlarından Jalel Harchouai’ye göre Ankara, Afrika kıtasında özellikle de ‘‘Sahil kuşağında’’ varlığını arttırmaya çalışıyor. Ancak Türkiye’nin Nijer ve Mali gibi eski Fransız kolonileriyle bağlarını geliştirmesi Paris’i kaygılandırıyor.
Harchouai’ye göre Sahil kuşağı, işbirliğinden çok çatışma bölgesi haline gelebilir.
Türkiye’nin bölgede yoğun ticari hırsları olduğunu, diplomatik olarak bulunduğunu ve askeri varlık da oluşturmak istediğini belirten uzman, iki eski sömürgeci ülkenin bölgede aynı anda barınmasının mümkün olmadığını söylüyor.
Şimdilik her iki ülke cumhurbaşkanı da farklılıkları azaltmaya sıcak bakıyorlar, ancak bu durum Fransa’da gelecek yıl yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleriyle değişebilir. İslam’ın Fransız toplumundaki yerinin, seçim kampanyalarının gündeminde olması bekleniyor.
Macron’u geçmişte İslamofobiyle suçlayan Erdoğan kendini Müslümanlar’ın haklarının küresel savunucusu olarak konumlandırıyor. Erdoğan bu argümanı çoğunluğu Müslüman Afrika ülkelerinde de kendi avantajı için kullanırken bu durum Paris’i endişelendiriyor.
Haber: Dorian Jones / VOA
[TÜHA Haber Ajansı, 29 Haziran 2021]