Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin son yıllardaki seyri nasıl okunmalı? Siyasi Diyalog ve Pozitif Gündem Ortak Eylem Planı’na dair son gelişmeler neler? Dışişleri Bakanı Fidan’ın Atina ziyareti ikili ilişkilerin geleceğini nasıl etkileyebilir?
Prof. Dr. Yücel ACAR & Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 8 Kasım’da Yunanistan’a gerçekleştirdiği resmi ziyaret Türk-Yunan ilişkilerinin seyrine dair bazı değerlendirmelerin yapılmasına imkan vermektedir. Ziyaret kapsamında yapılan açıklamalar –bölgesel gelişmelerin kritik süreçler meydana getirdiği günümüzde– yaklaşık iki yıldır Türkiye ile Yunanistan arasında devam eden “siyasi diyalog”, “pozitif gündem” ve “ikili sorunların çözümü” süreçlerinin nasıl seyredeceğine dair değerlendirmeler yapılmasına fırsat sunmaktadır.
Son iki yıllık süreçte Yunanistan tarafından Türkiye’yi rahatsız eden bazı girişim ve beyanatlar dışında sürecin pozitif anlamda yürüdüğü ve geliştiği söylenebilir. Dışişleri Bakanı Fidan’ın ziyareti sonrasında ise bu sürecin devamı ve geliştirilmesine ilişkin her iki tarafın da kararlı olduğu açıkça ifade edilmiştir. Ancak mevcut ikili sorunların çözümüne dair yeni bir diyalog sürecinin başlatılıp başlatılamayacağı ve başlayabilecekse bunun ne zaman olabileceği net bir şekilde belirtilmemiştir. 2025 başlarında Türkiye’de yapılması planlanan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) toplantısının, bu sürecin başlangıcını belirleme ihtimali ise halen yüksek gözükmektedir.
İLIŞKILERIN YAKIN TARIHI
Türkiye-Yunanistan ilişkileri özellikle 1950’lerden bu yana başta Ege Denizi sorunları ve Kıbrıs meselesi olmak üzere çözülemeyen ikili sorunların gölgesinde seyretmiştir.
Bu sorunlara, nispeten daha yakın zamanda Doğu Akdeniz’e dair sorunlar da eklenmiş ve ikili ilişkileri gerilimler ve krizlerden uzak tutmak daha da zorlaşmıştır. Aynı dönemlerde sorunların çözümüne ve sorunlardan uzak dostane ilişkiler kurmaya yönelik görüşme süreçleri de işletilmiştir. Bunlardan en uzun süreli olanı; 2002’de başlayıp 2022 başlarına kadar devam eden, 64 tur yapılan ve “istikşafi görüşmeler” olarak bilinen görüşme süreci olmuştur. 2016’da ara verilen bu süreç, 2021’de yeniden başlatılmışsa da 3 tur görüşmeden sonra 2022’nin başlarında sekteye uğramıştır.
6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve on bir ilde etkili olan yıkıcı depremler sonrasında ilişkilerde belirgin bir yumuşama başlamıştır. Bu süreç ikili ilişkilerde bir yumuşama döneminin de başlangıcını teşkil etmiştir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis 11-12 Temmuz 2023’te Litvanya’nın Vilnius kentinde düzenlenen NATO Liderler Zirvesi’nde bir araya gelmiştir.
Bu ılımlı dönemdeki olumlu gelişmelerin önemli bir unsuru da ekonomi temelli diplomasi girişimleri olmuştur. Nisan 2021’de o dönemin dışişleri bakanları Mevlüt Çavuşoğlu ile Nikos Dendias arasında Ankara’da varılan anlaşmayla başlayan pozitif gündem toplantıları ilerleme kaydederek ticari bağlamda yeni iş birliği alanlarının önünü açmıştır.
Altı turdan oluşan söz konusu toplantıların beşincisi Atina’da (16 Ekim 2023), sonuncusu da İstanbul’da (26 Nisan 2024) yapılmıştır. Daha önceki toplantılar Kavala (29 Mayıs 2021), Antalya (16 Haziran 2021), Atina (21 Şubat 2022), Ankara (22 Mart 2023) ve Atina’da (16 Ekim 2023) gerçekleştirilmiştir.
Bu süreç boyunca iki ülke arasında üst düzey resmi ziyaretler de yoğunlaşmıştır. Yunanistan Dışişleri Bakanı Giorgos Gerapetritis 5 Eylül 2023’te Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştirmiş ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşmüştür.
Hemen akabinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Miçotakis, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantılarına katıldıkları New York’taki Türkevi’nde 20 Eylül’deki NATO-Vilnius Zirvesi’nden bu yana ilk kez bir araya gelmiştir.
New York’taki görüşmeden sonra yaşanan önemli bir gelişme de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Aralık 2023’te Atina’ya yaptığı ziyarettir. YDİK süreci, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakan sıfatıyla 14 Mayıs 2010’daki Atina ziyaretiyle başlatılırken sürecin ikinci ayağı 4 Mart 2013’te İstanbul’da, üçüncüsü 5-6 Aralık 2014’te Atina’da ve dördüncüsü de 8 Mart 2016’da İzmir’de gerçekleştirilmiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Aralık 2023’te Atina’ya gerçekleştirdiği ziyaretle 2016’dan beri yapılamayan YDİK toplantısının beşincisi yapılmıştır.
Bu ziyaret, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Miçotakis tarafından Dostça İlişkiler ve İyi Komşuluk Atina Bildirgesi’nin yayımlanması ile sonuçlanmış, iki ülkenin bakanlıkları ve diğer kamu ve özel kuruluşları arasında turizm, yatırımlar, spor, mesleki eğitim, tarım, bilim ve teknoloji, altyapı ve sosyal hizmetler alanlarında 15 anlaşma ya da ortak tutum açıklaması yapılmıştır.
Göçten sorumlu bakanlar, yasa dışı kaçakçılık ağlarıyla mücadele ve düzensiz göç akışlarının önlenmesi amacıyla iş birliğinin artırılması konusunda görüşmelerde bulunmuşlardır.
Bu olumlu süreç çerçevesinde iki tarafın silahlı kuvvetleri arasında ilk kez 2010’da düzenlenen ve sonuncusu 2021’de gerçekleştirilen Güven Artırıcı Önlemler (GAÖ) toplantısı, Milli Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde 13 Kasım 2023’te Ankara’da gerçekleştirilmiştir.
Toplantıda her iki taraf da daha önce mutabakata varılan GAÖ’leri 2024 boyunca yeniden uygulama kararı almışlardır. Bu sürecin sonraki adımı 22 Nisan 2024’te Yunanistan Milli Savunma Bakanlığının ev sahipliğinde büyükelçiler ve üst düzey askeri yetkililerin katılımıyla Atina’da gerçekleştirilen toplantı olmuştur.
GAÖ toplantılarının en sonuncusu, 22 Nisan 2024’te Türkiye ile Yunanistan heyetleri arasında Atina’da gerçekleştirilmiştir. İki taraf, 2024
boyunca daha önce mutabık kalınan önlemleri yeniden değerlendirerek 2025 yılı uygulama planını ele almışlar, toplantının olumlu bir havada gerçekleştiğini beyan etmiştir. (devam edecek- MIÇOTAKIS’IN TÜRKIYE ZIYARETI)
Anlaşılan ABD’de ulusal çıkarları tanımlama gücü ve yetkisine sahip olanların bu gerçeği görecek öngörüsü yok ya da Amerikan halkından çok bazı lobilerin çıkarlarını önceliyorlar. Prof. Dr. Kemal İNAT CIA raporunda Cemal Kaşıkçı suikastıyla ilgili olarak Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın sorumluluğu açık bir şekilde yer almasına rağmen...
Amerikan başkanlık seçimlerinde anketler iki aday arasındaki Harris lehine olan birkaç puanlık farkın son haftalarda kapandığını gösteriyor. Kadir ÜSTÜN, SETA Washington D.C. Koordinatörü Temmuz ayında Biden’ın çekilmesiyle genç, enerjik ve kadın bir adayla yeni bir heyecan dalgası yakalayan Demokratlar, bir milyar doların üzerinde bağış toplayarak adeta gövde gösterisi yapmışlardı. Bu...
Türkiye’de hepsi de bir siyasi partiyle bağı bulunan 4 siyasi Alman vakfı bulunuyor. Kondrad Adenauer Vakfı Hristiyan Demokrat CDU’ya, Friedrich Ebert Vakfı sosyal demokrat SPD’ye, Friedrich Nauman Vakfı liberal FDP’ye, Heinrich Böll Vakfı ise sol tandanslı Yeşiller’e bağlı olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Doç. Dr. Zeliha ELİAÇIK Türkiye siyasetini kendi çıkarları...
Dünya fosil yakıtlardan temiz enerjiye geçişi çok ağırdan alıyor. Son yıllarda AB ülkeleri ardından da ABD’nin yeşil enerji teknolojilerine sağladığı teşvikler, fosil yakıtlardan çıkışı hızlandıracaktır. Ancak kısa ve orta vadede fosil yakıt fiyatları yine ekonomileri etkileyecek. Prof. Dr. Nurullah GÜR & İstanbul Medipol Üniversitesi Dekan Yardımcısı Bugüne kadar, fosil yakıt...
ABD’nin temel sorunu, müttefiklerle ilişkisini nobran ve asimetrik yaklaşımla kurması. Kendi taktik kazanımları için müttefikinin stratejik kayıplarını umursamaması. Bunlara en iyi örnek ise ABD-Türkiye ilişkilerinin son yıllardaki gerilimli seyri. Prof. Dr. Burhanettin DURAN Washington, “ABD döndü” sloganını Biden doktrinine çevirmekle meşgul. Düşünce kuruluşları ve medya, Trump sonrası dönemi şekillendirmek ve meşrulaştırmak...
Türkiye seçmeninin, yönetimde istikrarı önemsediğini biliyoruz. Sorunları kimin çözebileceğine yönelik bakış açısının sonuçlar üzerinde belirleyici olmaya devam ettiği de bir gerçek. Doç. Dr. Nebi MİŞ & SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Muhalefet blokunda 2023 seçimleri için senaryo siyaseti tüm hızı ile devam ediyor. Siyaset mühendisliğinin tüm imkanları devreye sokulmuş durumda. Taktiksel...